27 Eylül 2013 Cuma

Son zamanlarda dramalarda neler oluyor? #4


 Bu post, gecikmiş bir post olup, siz takipçilerden özür diliyorum.Bilgisayarım yaz aylarında hiç beklenmedik bir şekilde çöktüğü için blogumuzu felan takip edememiştim.Bilgisayarım geldiğinde tüm bellek değiştirilmişti.Yani içindeki tüm film ve dramalarım yok olmuştu.Evet, çok acı değil mi?O yüzden indirmeden geri kaldığım dramaları izleyip güncele yetişmeye çalıştım.E haliyle aynı anda 15e yakın drama takip ettiğim için bu konuda çok zorlandım.Her neyse güncele yetiştim mi, evet yetiştim.O halde size hemen yeni bilgiler vereyim.

You Are The Best Lee Soon Shin: 30 küsur bölüme kadar geldim ama devamını getiremedim.Sonra neler olacağını öğrendim ve o dramadan soğudum.O yüzden finalini izlemeden tam anlamıyla bir yorum yapamıycam.

Shark: Bu postu atmasaydım Shark'ın finalini izlediğimi bile hatırlamayacaktım.Hahhaha..O kadar geride kaldı ki finali. :(( Her neyse, çok acılı felan bitti.Yaşanmayan bir aşktı, yaşanamayacak bir aşk olarak kaldı.Ekranlara da böyle veda etti:


Monster: İzlemeye üşendiğim bir mini dramaydı.Açıkçası keşke daha önce izlemeye başlasaydım dedim.Başroldeki kızı hiç kimse çok sevmedi ama ben çok sevdim.Çok şirin bişeydi.Sevilmemesinin nedeni başrolü B2ST'ten JunHyung ile paylaşması olabilir mi? :)) Finaline gelirsek, hiç bir yere bağlanmayan o meşhur mini dramalardan birisiydi.Ama izlemeye değer miydi?Değerdi.Aslında arkadaşlık ve aşk ile ilgili sıcak bir anlatımı vardı.İzleyin der miyim?Evet derim.Özellikle başroldeki kızın ciddi bir şekilde şaka yapması ve herkesin şakaları ciddiye aldığı sahneler için bile izlenir.O da ekranlara böyle veda etti:


Cruel City: Uyuşturucu çetelerinin arasına sızan ajanların arasındaki aşkı dört gözle bekledim.Ama tabi ki bölümler ilerledikçe bu aşkın derinleştiğini göremedik.Ben bu dramada aşk olsun çok istiyordum.İlk defa Shi Hyun rolündeki oyuncuyu ciddi bir rolde görmüştüm.Role o kadar uymuştu ki, bu adamın diğer dramalarına bile göz atmayı düşündüm.Ama o kadar uzun bir drama ki üşendim.Bir ara dramasız kalırsam izleyeceğim ama kendime söz verdim şu an.Neyse, dramaya döneyim ben.Başrollerin aşkı da, diğer dramalar gibi yaşanamamış olarak kaldı.Kız önce ablasını kaybetmişken bu kezde sevdiği adamı kollarında kaybetti.Dramayı daha ne kadar herkesi öldürebiliriz,aşkı yaşayamamış kılabiliriz diye çok düşünmüş olabilirler.
Ekranlara da böyle veda etmek zorunda kaldı:


Blade And Petal: Gerçek anlamıyla Romeo&Juliet hikayesiydi.Göstermedikleri aşkla yaşamak zorunda kaldılar.İntikamın arkasına sığınmak zorunda kaldılar.Başrol erkek, her ne kadar intikamdan vazgeçersen seninle kalırım dese de prensesimiz için babasına ve kardeşine olan bağlılığı ağır bastı.İntikamın gölgesinde de aşkı devam edemedi.Çok göze çarpan bir drama olmadı malesef ama bunun için çabaladıklarını gördük, sonradan dramaya dahil olan No Min Woo reytingleri ayakta tutmaya çalıştılar bence.Her neyse.Acıklı bir son ile bitti.Zaten şu ara hangi dramayı izliyorsam hep intikam ve intikamın arkasından gelen aşk ve ölüm oldu.Bir şey anlamadım dramalardan.Ağız tadıyla bir aşk izleyemedik arkadaşş.Evet, bu dramada böyle bitti:


Empire Of Gold: 24 bölüm boyunca Tae joo ve Seo Yoon aşkı bekledik ama oldu mu hayır?Sonuna kadar bırak aşk kıvılcımını yakınlaşma bile olmadı.Üstüne üstlük Tae Joo Seol He ile de birlikte olmadı.Yani koca drama sadece intikam, şirket, hisse üzerine kurulmuş.Yani şu an bir şirket kursalar benim adıma deli manyak bir şekilde yönetirim.Her neyse aşk olmadığına göre çokta anlatılacak bir şey yok.:DDD En son sahnede Tae Joo'nun o meşhur sözleri yankılandı (BKNZ ''Aigoo, ben cennete gitmeyeceğim.Cennette tanıdığım kimse yok.'' ) ve böyle bitti, ou da görün: 


Scandal: Daha final vermedi.Ama bu dramada diğer dramalar gibi intikam draması.Önerebilirim, çünkü konuları işleyişleri çok duygusaldı.Dramada sevmediğim tek şey, kötü babanın saçlarını çok rezil bir şekilde boyamaları.Yani resmen yapaylık akıyor adamın saçından.Finalde neler olacağını çok merak ediyorum.Biter bitmez size aktarıcam.

Who Are You: Geçmişte yazdığım posta bakıyorum da, bu drama için yaptığım tahmin resmen zırvalık olmuş:)) Ama bazı yerleri tutmamış değil:D Mesela Gun Woo ile Shi Ohn'un arası iyiyken aralarına 'Oppa' girer demişim.Güzel tespit etmişim vesselam.Başrolde Taec oynadı fakat Jae Wook götürdü dramayı.Bu kadar iyi ilerleyeceğini tahmin etmemiştim bu dramanın.Çok bahsedeni olmadı bu dramanın ama drama final verdikten sonra izleyeni çoğaldı.Sanırım meraktan güncel takip edemeyenler vardı :) Çoğumuz, final versin bir çırpıda izleyeyim yeni bölümleri hayatta her hafta bekleyemem kafası ile bekliyor.Eskiden bende öyleydim ama sonraları izlediklerim hatta izlemek üzere olduklarım bile bana yetmemeye başladı.

 Ayrıca bu drama her ne kadar 16 bölümde final vermiş olsa da, Jae Wook severler için bu drama 15. bölümde bitti.Nedenini izlerseniz zaten kesinlikle anlarsınız.

İşte bazılarına göre final:

Gerçek final: 


Birde bir şey düşündüm.Artık dramalar başlamadan önce dramalardan alınan görüntüler ile trailer çekilmiyor gibi.Zira Who Are You dramasının trailerı ile draması arasında hiç bir bağlantı yok.Yani, o kadar duygusallık yoktu GunWo ve Shi Ohn arasında.Belkide o sahneleri sonra çıkardılar.Bilemiycem.

Master's Sun: Herkesin deli gibi yeni bölümünü beklediği bir drama oldu.Final vermedi ama yakındır.Hatta bitmesini bekleyecek olanlar bile dayanamadı.Çünkü her gün her forum sayfasında dramaya ait spoilerlar yayınlanmaya başladı.Bende kendi twitter adresimden spoilerları döşedim ama elimde değildi.İzlemeyenler merak etsin izlesin istiyordum.Şu an 15. bölüm yayınlandı.Normalde 16. bölümde bitecekti fakat bir hafta festival nedeniyle sadece 1 bölüm yayınlandığı için +1 bölüm oldu.Yani artık Master's Sun resmi olarak 17 bölüme uzatıldı.Master's Sun severler için harika haber bu.Fazladan bir bölüm demek güzel final demekte olabilir çünkü.İçimden bir ses bu yıl dramalar arasında güzel final yapan nadir dramalardan olacak diyor ya bakalım...Final bölümü geldiğinde tekrar kritiğini yaparız. :)

Good Doctor: Green Mask olarak beklerken bir anda Good Doctor ismi ile anılmaya başlanan dramanın final yapmasına sayılı bölümler kaldı.Ben bu dramayı çok sevdim.Savant hastası bir adamın yada insanın neler başardığına neler başarabileceğini gördüm.Açıkçası bazı yerlerde tökezledi.Bu gerçekçiliği görmek beni hem mutlu etti hemde sinir etti.Öyle bir yanım var ki, bazen drama güllük gülistanlık olsun herkes mutlu olsun istiyorum.Ama öyle de bir yanım var ki eğer öyle olursa hani gerçeklik diye yakınırım.Ben deli miyim?Neyse bunu onaylamanıza gerek yok :DDD Merak ettiğim ise, bu dramanın finalinde bayan doktorumuzu mucize doktorumuza mı aşık edecekler yoksa karizmatik doktorumuzla birlikte mi olduracaklar merak ediyorum.Final verdiğinde görüşelim:D

Just You: Bu sezon izlediğim dramalar arasında en eğlenceli drama bu oldu sanırım.Hala final vermedi ama sonunda kiss scene görmeyi başardık.Şirket çalışanları arasındaki ilişki yasağı herkesin başına dert olurken birden eski sevgili ve eski dost gündeme geldi.Eski sevgilinin yaptığı yelozluklar saymakla bitmez.Patronu tekrar ele geçireceğim diye kendi seviyesini yerlere düşürdü.Bu dramayla tekrar çok güzel insanların pisliklerini güzel yüzünün ardına sakladığını gördüm. -Tabi her güzel insan demek pislik demek değil ama genelledim sorrryy.- 

Love Around: Drama final verdi ama hala bahtsız bedevi gibi Türkçe altyazı bekliyorum çevirmenlerden.Tamam Taycasını, İngilizcesini yada Korecesini izliyoruz ama kendi anadilimizde bu dramalar daha bi başka oluyor, anlam kazanıyor.Sizce de öyle değil mi?Kesinlikle benim gibi yapanlar vardır.En az 3 dilde izliyorum dramaları yahu.Kritiğine gelirsek, sevimli bir dramaydı.Başta birbirlerini arkadaş gibi gören bir çiftin aşık olmasını fakat ailelerin olduğu engelleri izledik.Bu çifti başka bir dramada daha görürsem kendimi pıçaklayabilirim zira hala sevgili olmadılar.Hele helee 72 bölümlük bir dramanın üzerine 15 bölümlük drama çekildiğinde bile.Hiç mi etkilenmediniz?Kim bilir kaç kiss scene actionladınız bre insafsızlar.Neyse.Finalini izlersem çeviri geldiğinde size neler şey olduğunu şey edicem.Anladınız siz:D

 Bunun dışında, geçen bahsettiğim Play Guide'nin, A Good Life'n, ve Micro era of love'n bölümlerini bulamadığım için izleyemedim.Neyse sağlık olsun elbet bölümlerini bulurum.Ayrıca planladığım dramalar dışında izlediğim bir kaç drama daha oldu.

 Bilgisayar gidince harici belleğimdeki dramalara göz atayım dedim bari boş durmayayım dedim.İşte o dramalara geçeyim en iyisi: 


Goddess of Fire: Bana çömleği, çömlekçiliği sevdiren drama...


Bu dramaya başlamadan önce çömlek benim için kaptan öteye gitmemişti.Ama sonra dramayı izledikçe, bölümlerde ilerledikçe 'Vay' dedim. 'Meğer yapmak ne kadar zormuş.' 

 Başroldeki kızı bir çok yapımda izledim.Mesela; Mary me Mary, Cheongdam-dong Alice, Innocent Steps, Love Me Not...Oyunculuğuna diyecek sözüm yok.Herkes kızın gözlerinin şaşılığına dikkat etmiş.Yahu olabilir.İnsanların eksiklikleriyle ne diye dalga geçiyorsunuz?Ayrıca bana göre o kızı çekici kılıyor bu hali.Bu role de çok yakışmış.Çocukluğunu oynayan kız daha çekiciydi diyebilirim ama.Prensle karşılaşmaları, intikam hırsı ile kızın kendisini öldü gibi gösterip gelecekte tekrar o insanların karşısına çıkması iyi gibiydi.

 Ayrıca dramada kim Bum'umuz da rol alıyor.Bu dramada 2. adam rolünde ama ne yapsın prensi oynayan adamda çok yakışıklı.Hele bir gamzesi var, insa gidipte parmaak basası geliyor.Ihım.Neyse.Bu drama için anlatacaklarım bu kadar.Eğer çömlek, çömlek yapımı ile ilgili hem bir şey öğrenmek hemde iyi vakit geçirmek istiyorsanız kesinlikle öneririm.Dramanın kritiğinde şöyle diyebilirim ki, Kim Bum çömlekten kurtulamıyorrr! (BKNZ: BOF.)


 Yaz okulundaki oda arkadaşımla izlediğimiz ve küplere bindiğimiz, genç erkek-orta yaşlı kadın aşkından bizi tiksindiren ama yine de merakla takip ettiğimiz drama; Last Cindrella:

 39 yaşındaki bir kadınla, 20li yaşlardaki bir erkeğin arasındaki aşkı anlatıyor.Ama nasıl anlatmak!Dramanın ilk başlarından kadından zaten bi önce tiksindik.Sonra bizlerin gelecekte öyle olmayacağına dair kendimize sözler verdik :) 
 Başroldeki kızımız (KADIN RESMEN KADIN YİMİNEDERİM) bir partide 20li yaşlarda bir oğlanla tanışıyor ve ertesi gün gözlerini otelde açıyor.Oğlumuz ise profesyonel bisiklet kullanıyor.Yarışmalara falan katılan zibidi kılıklı işte.Sonra üvey kardeşine verdiği söz üzerine bu kadının hayatına girer ve hiç beklenmedik şekilde rol yaparken kadına aşık olduğunu farkeder. -Evet, işte tamda sadece dramalarda olur dediğimiz bişey- Aralarında geçenleri damarlarımızı bulup jiletlemek isterken izledik oda arkadaşımla.Siz dayanabilirseniz genç erkek-yaşlı kadın aşkına oturup izleyin derim.Bir kadının nasıl OLMAMASI gerektiğini gösteren bir dramaydı diyebilirm.Ayrıca yan roldeki adama acıdık diyebilirim.İzlerseniz neden dediğimi anlarsınız.Neyse o paçayı yırttı:DDD


 Bir çok versiyonunu izlediğimiz, ama hala bıkmadığımız Itazura na kiss:


 Kore fanı olan herkesin hemen hemen ilk izlediği dramalardan biri olan Playfull Kiss'in bir Japon versiyonu.Açıkçası başroldeki erkek çok sevimliydi ve role çok uymuştu.Ama bizim kendi Pek Sun Jomuz forever!Her neyse hepiniz artık konusunu bildiğinize göre ben diğer dramaya geçeyim:DD



 Başroldeki kadın ve erkeği farklı projelerde izlediğim Bad Love: 


 Başroldeki kızımız çok aşık olduğu erkeğin aslında evli olduğunu öğrenir ve yıkılır.Yaşamaktan sıkıldığı hayattın etkisiyle kendi kabuğuna çekilir.Ama yıllar sonra hayır diyemeceği sevimli bir adamla karşılaşır.Birbirlerine bağlanırlar fakat aslında aşık olduğu adam, geçmiş yıllarda kendisi kandıran adamın karısının kardeşidir. (Çok karışık oldu demi, Türkçeye göre biladeri çıkıyor HAHAHAHAH) Neyse.Geçmişindeki adam hayatındaki bu yeni adamdan ayrılması gerektiğini söyler.Ama kızımıza yazık değil mi?Ben çok ağlamıştım hatta ağlamaktan başıma ağrılar girdi.Bilmiyorum neden ve nasıl o roldeki kişinin yerine kendimi koyabiliyorum ama yaşıyorum dramayı adeta.Bu dramayı kesinlikle izleyin kaçırmayın derim.Başrollerinde, 49 Days'ten, Empire of Gold'dan tanıdığım Lee yu won ve Kwon Sang Woo oynuyor.



Kesinlikle bir gram spoiler vermeyeceğim ama ölümüne önerdiğim drama olan Hitoru Shizuka:


 Japolardan açıkçası bu kadar kurgusu güzel bir drama çıkabileceğini tahmin etmemiştim.Bölüm sayısı az olmakla birlikte ilk defa izledim bu türü.Her zaman Japonların romantik komedideki abartı tarzını izlemiştim.Ama bu drama benim dönüm noktam oldu diyebilirim.Kesinlikle izleyin dediğim dramalar listesinde yerini aldı.


 Her ne kadar kendime sözde versem yine gidip genç oğlan-yaşlı kadın aşkını işleyen dramalara tutuluyorum.İşte onlardan birisi olan Star Man: 


 Özel güçleri olan ve hafızasını kaybeden bir adam gözlerini açtığında üç çocuklu bir kadının evinde olduğunu anlıyor.Tüm aileyi örgütleyen kadın bu adama çocuklarının babası olduğunu söylüyor.İlk 2 bölümü rahatlıkla izledim fakat 3. bölümden sonra çevirisi durdu.Sanırım çok beğenilmedi.Aslında yerine bir görüş olabilir.Uç noktada bir dramaydı çünkü.Ama sırf başladığın dramayı bitir felsefesi yüzünden izlemeden yapamayacağım.Japon draması dediğin nedir ki hem?En fazla 15 bölüm.


Başta liseli kıza sinir olsamda, sonradan acıdığım bir drama olan  Taisetsu Na Koto Wa Subete Kimi Ga Oshirete Kureta: 


 Adından da anlayacağınız gibi ŞAKA YAPIYORUM YA Bİ KELİMESİNİ BİLE ANLAMADIM HATTA DRAMANIN ADININ SONUNA GELDİĞİMDE BAŞINI UNUTTUM. :))
  Lise, üniversite hatta aynı lisede öğrenmenlik yaparken bile yollarının ayrılmadığı 6 ay sonra evlenmeyi planlayan çiftin arasında liseli bir kız giriyor.Hemde nasıl!Shuji rolünde oynayan Miura Haruma, okulun açılışından bir gün önce kaçamak yapar.Fakat daha sonra kaçamak yaptığı kızın kendi öğrencisi olduğunu anlar.Nişanlısı Natsumi'yi aldattığı için büyükk bir vicdan azabı çeker fakat ilerleyen zamanlarda aklı karışır.Hemde bu liseli kız öğrencisi yüzünden.Yani hani derler ya ağzına vurmalık herifler diye.Bunun olmayan beynine vurulmalı bence.Kız ise bu çiftin arasında girer ve bu çifti ayırmaya çalışır.
 İzlerken yuh artık ya derken liseli kıza aynı anda yazık ama ya dediğim zamanlar olmadı değil.Kendi içimde bile çelişki yaşadım.Fakat bu gerçeğe inandığım kısmını değiştirmez.Neyse, yine de önerdiğim dramalar arasında yerini aldı.


  Bir çok dramasını ve dramasını izlediğim ünlü oyuncuları -Wilson Chen, Ariel Lin gibi- içinde barındıran drama In Time With You: 
  Neyseki bunda genç oğlan yaşlı kadın aşkı yoktu.Ama evet, ikiside yaşlı hahha:D Yani normal bir çifti işleyen drama:)) 30. yaş gününde gelen maille başroldeki bayanımız artık gerçeklerin farkına varır.Çevresinde evlilikle ilgili baskıları göz ardı etmeye çalışırken en yakın arkadaşı ile yakınlaşırlar.Her ikisininde hayatında biri vardır fakat...Kalp bu dinler mi??? İzlemenizi tavsiye ederim, 13 bölümlük eğlenceli bir drama.


 Başroldeki tüm erkekler yakışıklı olur mu yaaaaa dediğim bir drama olan When Love Walked in: 

Aylar önce sırf Zhoumi oynadığı için izleyeceğim dediğim dramaydı sonra farkettiğim ki, başroldeki kız da Victoriaymış :) Ama elim değmemişti o zamanlar izleyememiştim.Hoş şimdide yarım bıraktım sırf harici belleğimde yüklemeyi unuttuğum 1 bölüm var diye.E ne yapayım o bölümü izlemeseydim diğerlerini anlayamazdım.Bam teli dediğimiz bir bölümdü, anlarsınız.Neyse şimdi ne mi oldu?O günden sonra bu dramayı izlemedim yarım bıraktım.Drama 32 bölüm.Uzun bir drama.Haliyle 2 kısma ayırabiliriz.

 Varis olmasına rağmen kayıp olan torunu bulmaya çalışan 3 yakışıklı adamla günü gün eden kızımız, aralarından birine gönlünü kaptırıyor.Hayırrr!Zhoumi değil malesef o 2. rolde.Ama sanırım o ayırdığım 2. kısımda başrole adaylığını koyacak.Zira aşk üçgeni yapmışlar.Bir ara devam etmeyi düşündüğüm drama olmasına rağmen öneririm.


 Günümüzde ünlü olan oyuncuların çocukluklarında çektiği drama olan ve benim yine yarıda bıraktığım drama God of Study:

 Yarısına kadar izlesemde beni acayip gaza getiren bir dramaydı.Matematikle benim de başım dertteydi.Malumunuz DGS için matematiği epey ilerletmem gerek kaldı ki daha başa bile dönecek cesaretim yoktu.Bu dramayla tam kıvama geldiğimde bilgisayarım servisten gelmişti hahah anlıycanız kısa bir süre için pabucu dama atılmıştı. :)) Ama yine de önünüzde gireceğiniz önemli bir sınav varsa açın ve izleyin derim.Gerçekten motive ediyor.



 İlk başta 12 bölümlük mini bir drama olacak olan sonra yoğun istek üzerine 16 bölüme uzatılan 2 Weeks:


 Gelen final bölümünün Türkçesini beklerken, bu drama hakkında söyleyebileceğim şey: 2013'üm en iyi dramaları arasına rahatça girer.Baba olduğunu bilmeden yıllarını sevdiği kadından ayrı geçirmek zorunda kalan bir adam, Jang Tae Sang.Bir anda katil zanlısı durumuna düşer fakat suçsuzdur.olay açıklığa kavuşana kadar firar eder ama kızının büyük bir hastalığı vardır.Kendi iliğini vereceği güne kadar polislerden kaçar ve aynı zamanda asıl katilin izini bulmaması içinde çabalar.Çok karışık mı anlattım ne?Ama neyse, izlerseniz -kaldı ki kesinliklee izleyin dediğim bir drama- kolayca anlarsınız.

 Daha önce hiç Lee Joon Gi'nin dramasını izlememiştim ama hata yaptığımı bu drama ile anladım.Neden izlememişim ya nasıl denk gelmemiş anlamadım.Adam resmen yaşayarak oynuyor çünkü.Eski sevgilisi rolündeki kadına da bitmiş durumdayım.Park Ha Sun'u daha önce Tone-Deaf Clinic filminde izlemiştim. 

 Ya özeti şu ki, aksiyon ve duygusallıkla harmanlanmış drama arıyorsanız kesinlikle izleyin.


 Karısının katilinin kızıyla evlenerek herkese cehennem hayatı yaşatırken, karısına aşık olan adamın hikayesi olan Lee Jun Kai: 

 En başta kızı seviyormuş rolünde kıza yaklaşıyor.Kendine aşık ettikten sonra düşmanının karşısına geçiyor.Kızın hiç bir şeyden haberi yok tabi.Derken düğün gecesinde adam karısının boğazına yapışıyor.Gerçekler ortaya çıkıyor.Kadına evlilikleri süresinde yapmadığı eziyet kalmıyor pisliğin.Yatak odasına kadar kadın atmalar mı dersin, eziyetler mi dersin?

 Daha sonra yolları ayrılıyor.O kadar acıya göğüs geren kızımız Lee Jun Kai'nin çocuğuyla hayatına harabe bir yerde devam ediyor.Ama  Lee Jun Kai'miz bunu farkedince sırf kızımıza eziyet olsun diye çocuğu elinden alıyor.

 Aslında bu kısımda anlıyoruz ki, Lee Jun Kai, öküz gibi görünse de aslında çocuğunun annesine dediler gibi aşık.Hele çocuğun annesinin kokusunu duyup yatak odasına girdiği sahne vardı ki...Adamın köpekler gibi kadına aşık olduğunu ortaya çıkarmıştı.

 Finalde ise aşklarını tam anlamıyla yaşayamadan her şey bir anda bitiyor...Bu dramada 9 bölümlük aşk hikayesi ile listeme konuveriyor.Ah, başrollerde kim mi var?Saçlarını kestirdiği ve kas yaptığı için tanıyamadığım Peter Ho oynuyor. :) Bu çiftin daha sonra başka bir dramada daha beraber oynadığını öğreniyor ve hemen o dramayı izliyorum :)) Birazdan o dramaya da yer vereceğim.:)


 Şehre yayılan hastalık sayesinde tanışan ve gelecekte yolları kesişecek 3 kişinin hayatını konu alan Ring Ring Bell:

 İşte Lee Jun Kai dramasında başrolleri paylaşan çiftimizin diğer draması.Başroldeki çiftimiz yıllar önce şehre yayılan bir hastalığın olduğu zamanlar asansörde mahsur kalıyorlar.Birlikte kurtuluyorlar ama yüzlerini hiç görmüyorlar.Asansör olayından sonra kızımız başka birisiyle tanışıyor ve aşık oluyorlar.En yakın arkadaşlarının ölümünden sonra Duo Duo isimli bir kıza sahip oluyorlar.Duo Duo en yakın arkadaşlarının bebeği esasında.Çiftimiz evlenemeden ayrılmak zorunda kalıyor.O esnada asansörde karşılaştığı adamla tekrar yolları kesişiyor kızımızın.Adamda o esnada yeni boşanmış.Oh tam ballı böreeeek:D Kızımızla yakınlaşan beyimiz kız için her şeyi ortaya döküyor. -Evet, buda dramalarda oluyor sadece- Olaylar o kadar karışık ki.Her bölümde oha bu düğümde çözüldü, demekki bu yüzden ayrılmışlar, işte bu yüzden böyle olmuş diyorsun.Sevimli bir dramaydı.Öneririm.Başrollerdeki çifti gerçekten çok sevdim. 


 Bütün talihsizlikler seni mi buluyor be kızım dediğim başrolün olduğu drama Her Legend:


Başroldeki kızı ilk defa izliyorum.Ama kız çok sevimli ya.Gözlerini pörtletince felan mimikleri çok sevimli.Bu kız ne elemlerden geçti azizim ya.İlk 2-3 bölüm ağzıma sıçtı ağlamaktan mendil kalmadı.Bilmiyorum belkide özel günüme denk geldiyse eehhehe Kızımızın annesi tavernada şarkıcı ve bir gün ağır hasta olduğu için ölüyor.Dayısının yanına yerleşiyor fakat dayısının alacaklıları kızı kaçırıyor.Kız bunlardan kaçmayı başarmışken bir kadınla tanışıyor.Kadın kısa sürede düşündükten sonra kızı evlat edinmeye karar veriyor.Her şey iyi güzel giderken yurt dışındaki üvey babası ile tanışmaya havaalanına giderken bir kaza geçiriyorlar ve kadın 8 yıl boyunca bilincini kaybediyor.E kız dayısının yanında bu arada üvey baba aileye kıza bakması için sürekli para gödneriyor.Ama yenge denilen şahsiyet gelen parayı kendi kızı için harcıyor ve sonra o muhteşem rezalet planı yapıyor.O kızı göndermek yerine kendi kızını gönderiyor aileye kadın kendine geldiğinde.
 Yıllar sonra ise kızımız çanta tasarımcılığı işine sarıyor.Bazı bir kaç olay yaşadıktan sonra kendi babasının ve dayısının kızının bulunduğu yerde işe giriyor.Sonra ne mi oluyor?Olaylar olaylarr..İzlediğim son bölüme bakarsak, gerçekler ortaya çıkıyor.Önerir misin Fıstık Yeşili dersen, eveeettt öneriyorummmm. :)))


Bugünlük bu kadar yeter.Hasta olduğum için bir çok yerde bağlantı kuramamış, cümleleri düzgün yazamamış olabilirim lütfen affedin gözlerim ekrana bakarken adeta eriyor çünkü.Çok uzuuun bir post oldu.Biraz kendime gelirsem hafta sonu 2013'ün 2. yarısında izlenesi dramaları paylaşıcam sizlerle.
Hoşçakalın..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder