17 Kasım 2013 Pazar

Çay Sohbetleri #1


DİKKAT BU POST, BİR BARDAK ÇAYSIZ OKUNMAZ.


ÇAY BARDAĞINIZ PARMAKLARINIZIN İÇİNDE, SICACIK DURUYORSA...
OKUMAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ.



Uzun zamandır post atmıyorum, nasılsınız?

Öncelikle bu postun amacından bahsedeyim.Amacım: çay sohbeti.
Yani ben çay içerken yazıcam bu tarz postları, lütfen sizde çay içerken okuyun.Böylelikle aynı masada sohbet ediyormuş gibi olucaz.İsterseniz bu postun altına yorum atın, istediğinizi yapmakta özgürsünüz.Bu arada bir de şarkı seçelim mi?Park Shin Hye ve Standing Egg'den Break Up For You'ya ne dersiniz?^^

Bugünlük çay sohbetimizin konusu olarak, Güney Kore'den uyarlanan Türk filmleri ve dizileri olsun istedim.Herkesin bu konuda söyleyecek çok şeyi var değil mi? :) Öncelikle hangisinden başlasak...Hımm.Uyalarlamaların başını çeken Evim Sensin/A Moment To Remember'dan mı başlasak?

A Moment To Remember/ Evim Sensin: 



 Başrollerini Jung Woo Sun'un ve Son Ye Jin'in paylaştığı 2004 yapımı bu filmi geçen yıl doğum günüme bir kaç gün öncesinde izlemiştim.İyi ki doğum günü hediyesi olarak kendime vermedim.Yoksa doğum gününde ağlamaktan ölen tek insan olacaktım.Ben izledikten bir kaç ay sonra Evim Sensin vizyona girdi.İlk duyduğumda 'Yok artık' diye tepki vermiştim.Ergen ergen 'Nasıl olurda uyarlama yaparlar biz yenisini çekemiyoz mu?' dedim.Sonra oturdum düşündüm.

 Eğer Kore sineması ülkemize remake olarak dahi adım atarsa, ilerde bizde böyle işler yapabiliriz.Aslında aklımdanda o zamanlar, 'Ya alışırsak remake çekmeye ve yeni şeyler üretemezsek?' bile geçti.Sinema sektörünün derdi beni gerdi yani.Ben izleyici kitlesindenim ve tabiki endişeleniyorum yeni, güzel işlerin olmamasından.Açıkçası herkes günlük yaşantısındaki streslerden kaçmak için film, dizi izliyor.Madem film, dizi izliyoruz adam gibi şeyler izleyelim demek geçmiyor mu aklımızdan, geçiyor.

Her neyse.Kfanlar olarak önce bir çok kesim tepki gösterdi.A Moment To Remember'ın remakesini yapacak olan Özcan Deniz'e karşı olumsuz bir çok yorum yapıldı.Ama sonuç?Nasıl olduğunu görmek için gidenler bile memnun kaldı.Bende izledim ve çok beğendim.Tamam remake falan ama ön yargınızı bi kenara bırakın bir de öyle izleyin.Bana daha samimi geldi, belki konuştuğumuz dili duyuyorum alt yazı yok diye ama bilmiyorum.Daha inandırıcı geldi.Açıkçası AMTR'dan daha fazla ağladım Evim Sensin'de.

 Ne yapalım, bir de bu şekilde karşılaştıralım mı?Önce trailerlara göz atalım?


 A Moment To Remember'ın trailerına baktığımızda, anılar sırayla kameraya geliyor.Sonra Son Ye Jin'in o genç suratı geliyor ya ekrana, böyle içim kötü oluyor.AMTR Trailerında acı şeyleri böyle dank diye gösteriyolar mesela, arka fona da o OST'u kouyorlar ya.Dırım dırım.

 Heleee helee Son Ye Jin, 'That I have an eraser in my head.'diyor ya, orda gözler bi doluyor yani.Ve en sonunda geride kalan mutlu anlar.Böyle içimiz parçalansın diye yapmışlar sanki, değil mi?Nasıl, parçalandı mı?Çayınızdan bir yudum alın o halde.

Evim Sensin'in trailer, bizi feth edecek bir sesle başlıyor.Fahriye Evcen'in sesi... Sonra AMTR'daki gibi anılar geçiyor kamera karşısında...Fahriye Evcen'in duru yüzü, yine Son Ye Jin'inki gibi kötü şeyleri haber verecek sanki. Tam o sırada silinen anılar, yok olan fotoğraflar.Siz de Türk versiyonunda o hissi daha iyi tatmadınız mı?Tamam remake falan ama, Özcan sahneleri daha iyi ayarlamış ve hissettirmiş.Benim düşüncem bu.Filmin aralarında arada Fahriye, sen çok şey yapma ya valla şımarık felan dediğim yerler oldu ama....Yakışıyo ulan kızaa.Şımarık olmak bile yakışıyor ya.AMTR'ın aksine mutlu anlar trailerın sonunda değil ortasında yayınlanıyor trailerda ama....Arka fonda o bildik acılı ritim.

Özcan'ın ve Fahriye'nin gözyaşlarının düştüğü sahneler....AMTR'da gözler doluyor ama Evim Sensin'de akası bile geliyor bence.Ben şahsen zaten Özcan'ın ağlama sahnelerine bayılıyom.Adam ne güzel ağlıyor lan.

ES'nin trailerı bir an böyle hızlanıyor, sahneler değişiyor ya insanda izleme merakı başlıyor.Ve sonra Fahriye'nin trailerın sonuna doğru döktüğü tek damla gözyaşı...AMTR'a bu kısımdan sonra fark atacağını hissetmiştim.Orjinalini tabiki seviyorum ve defalarca izleyebilirim ama ES'ni aynı şekilde izlesem...ES'den sıkılmam.

 ES'de akılda kalan eğlenceli sahnelerden birisi de Fahriye'nin Türkan Şoray taklidiydi.AMTR'da bu sahne tabiki yoktu :D Ama bu sahne bence eğlenceli olmuş.
  Kısacası, sahneler farklı ama hisler ES'de daha yoğun...

 Birde bir ara Özcan'dan sonra Mahsun Kırmızıgül'ünde G.Kore sinemasından Only You'yu uyarlayacağını hatta başrollerini de Burak Özçivit ve Fahriye Evcen olarak düşündüğü yayılmıştı sanal alemde ama gerisi gelmedi.
Şu an şu açıdan bakınca,
1.Her remakede Fahriye oynayacak diye bir şey yok.
2.Fahriye zaten şu an çift olarak Burakla, Çalıkuşu'nda göründü.Bence daha fazla çift olarak görünmesinler hayatımızda zira çatlaya çatlaya bir hal olacağız.Her neyseeh.

Olurda hala izlememişlik yapan varsa buralardan ulaşabilirler:

A Moment To Remember ve Evim Sensinden sonra şunu paylaşayım sizinle:


 2. bardak çayımızı elimize alıyoruz ve bir sonraki çay sohbetimize geçiyoruzz.Bu kez bir drama uyarlamasından bahsedelim.

I'm Sorry I Love You/Bir Aşk Hikayesi




  Evim Sensin'den hemen sonra bir uyarlama daha haberi gelince e bi saniye ya uyarlama yapacağınıza neden bizzat kendilerini  yayınlamıyosunuz dedim.Sonra trailer geldi ve tüm Kfanlar ayaklandı.So Ji Sub'ın yerine tamam yakışıklı bir adam bulmuşsunuz ama kız...Olmamış dedik.Neden?Çünkü kamera karşısında kasıntı duruyor, ağzı yüzü ayrı oynuyor, mimikleri bir garip duruyordu.Neyse, izlemeye bşaladık, sırf meraktan izlemeye başlayanlarda oldu.İzlemeden yorum yapanlarda oldu ama ben izledikten sonra yorum yapanlardanım.En azından bilgi sahibi olayım ki, ona göre ağzımı yaya yaya karşı çıkayım değil mi? Çayınızdaki şekeri karıştırdınız mı?heh, tamam devam edelim o halde.Dizide karakterler çok uç noktadaydı yani uymamıştı ne bileyim ben sevmemiştim.Tek uyan anne rolündeki kadındı.Aynı burnu diklik yani:D Sanırım I'm sorry I love You'yu izlemişti.

 Bir süre izlemeye devam ettim.20 küsur bölümü izledim ıkına kıkına, aklıma geldikçe.10 küsur bölümden sonra kıza ısınmaya başladım.Artık göze batmıyordu hal ve tavırları.Korkut ve Ceylan olarak, bir bütün olarak görmeye başladım sonra.Kendime bir çift olarak yakıştıklarını itiraf etmek zorunda kaldım.Dünde sınıf arkadaşımdan bu dizinin yakında final vereceğini duydum, bi çok bölümü izlemediğim geldi aklıma.şöyle bir en son yayınlanan bölümün sonuna ve yeni bölüm fragmanına baktım.I'm sorry I love You'nun o kadar çok dışına çıkmışlar ki...

 ISILY'da aşklarını zar zor itiraf eden çift gitmiş, yerine birbirine yalan söyleyebilecek derecede yakınlaşan bir çift gelmişti.Üstelik Ceylan, hamileyim yalanını bile söylemiş.IMSILY'ya ne yaptınız ulan dedim yani.Madem uyarlama diye çıkıyorsunuz, bağlı kalın.Ya da esinlendik deyin, içimiz yanmasın.Daha fazla devam edemiyiciğim.

 Boys Overs Flowers/Güneşi Beklerken


  Bu nasıl bir uyarlama ben hala çözemedim yani emin misiniz bunun bir uyarlama olduğuna?Her şey o kadar ayrı ki...BOF'a göre GB'de aynı olan tek şey başrol kızımız önce başrol erkeğimize değil, yan roldekine aşık oluyor.Başka benzerlik gören?Hı bir de BOF'da kızımız yüzüyordu, GB'de koşuyor.Onun dışında diyeceğim şu ki, WTF?

 Güneşi Beklerken içinde bir çok olumsuz yorum yapıldı, sonra ne oldu?Kfan olanlarda olmayanlarda meraktanda olsa izlemeye başladı :D:D Bende izlemeye başladım tabi, acaba ne kadarı benziyordu BOF'a?

 Beni rahatsız eden şeylerin başında GB'de başrol erkek neden o kadar kaslı?Ayrıca hiçte liseli gibi durmuyor.Anladık zenginsin arkadaş ama o kaslara para mı doldurdun?O kadar kası yapabilmek için ne yedin içtin ayrıca:D

 Başroldeki kıza gelirsek, kimse sevmedi, ısınamadı değil mi?Yüzü çok karakteristik aslında, bence bu yüzden ısınamadık, sevemedik ahgfgahs

 Bölümleri hiç bir zaman oturupta 2 saat boyunca izlemedim.Netten sadece Kerem ve Zeynep kısımlarına baktım.Sonra izlemeyi de bıraktım.Şu an neler oldu dizide hiç bilmiyorum.Böyle oturupta baştan sona Türk dizisi izleyecek adam değilim.Asmalı Konağın bile bi çok bölümlerini izlemedim.Baştan başlayıpta finale kadar hangi diziyi izlediniz?Aranızda var mı o kadar sabırlı?

Her neyse, şu günlerde yeni Kore uyarlaması olan diziye geçeyim en iyisi.Uzun bir çay sohbeti olmasın.

Bread, Love and Dreams / Aşk, Ekmek ve Hayaller


 Bir kaç gün öncesine kadar duymadığım bu haber beni şaşırttı.Başrollerini Yoon Si Yoon ve Joo Won'un da paylaştığı Bread, Love and Dreams, Aşk, Ekmek ve Hayaller olarak Show TV'de seyirciyle buluşacak bir Türk dizisine dönüşmüş.

 Bread, Love and Dreams'ı daha izlemedim ama duyar duymaz indirip izlemek istedim.İzleyeyim ki, Türk ver. hakkında yorum yapabileyim.İkisininde trailerlarına şöyle bi baktım.Sizde izleyin de inceleyelim :)


 Bread, Love and Dreams'ta önce bize Kim Takgu selam veriyor.Sonra dramanın esasının dayandığı konunun görüntüleri yayınlanıyor.Konusuna bakılınca, ünlü bir gıda firmasının gayrı meşru çocuğu büyüyor ve Kore'nin en iyi ekmekçisi olmayı hayal ediyor.Buraya kadar her şey iyi ama...-İzlemediğim için bilmiyorum tahmin edicem- büyük ihtimal gayrı meşru çocuk sonradan ortaya çıkacak ve bu gıda firması için savaşacak.Genellikle 20 bölüm üzeri dramalar intikamla, entrikalarla yoğuruluyor.O yüzden böyle düşünüyorum.Böyle bir dramanında Türk ver. çevrilmesine şaşırmadım.Türk dizi sektörü entrika ve intikamı çok sever.Araya birazda yasak aşk serpiştirdi mi, oh ne ala.Patlasın gitsin reytingler.

Aşk, Ekmek ve Hayaller'de de uzun zamandır ekranlarda görmediğimiz yüzlerle karşılaşacağız.Berna Laçin, Müjde Ar, Burak Hakkı, Sinan Tuzcu...

AEVH'in fragmanına bakalım bir de, özlü, süslü laflarla giriyorlar konuya.Bizim en çok sevdiğimiz şey desenize:D Böyle karmaşık girelim diziye, biz çözelim istiyoruz Türk insanı olarak.Hani dizi bölümü sonrası bölüm hakkında yorum yapıyoruz ya işte onu çok seviyoruz milletçe.Başka millette bunun olduğunu sanmıyorum yani mesela Korelilerin yan yana oturupta dramayı izleyip, birbirlerine 'Bunu yapmayacaktı, kapıyı dinlemeyecekti, sence hangisiyle olur?' gibi sözlerin ağızlarından çıkacağını hayal edemiyorum. :D

Neyse, diziye dönelim. BLAD'de Joo Won'un karakterini sanırım bizde Sinan Tuzcu canlandıracak.Yoon i Yoon'un karakterini de Burak Hakkı...Tam karakterleri oturtamadım ama izleyince görücez yani kesin meraktan izleyenler olacak.Buna inanıyorum. :D:D

 Ama şöylede bir şey var.Dizi çekim kaliteleri bakımından biz daha iyiyiz ya.Geçişlerimiz, ışık, çekim yönleri bakımından kendi dizilerimizi daha çok seviyorum ben.Bizde konu yok onlarda var, bizde çekim kalitesi var, onlarda o da var asaghs yani adamlarda her şey var ama ben bizimkileri daha çok seviyorum. :)) Türk seyircisini bu sahne çekimleriyle etkiliyorlar çünkü çoğu zaman, repliklerle değil.

Evet, bugünlük çay sohbetimizden bu kadar genşşler.Umarım posttan keyif almışsınızdır.
Bardaklar boşaldı mı, isteyen bir bardak daha alabilir ama ben izninizi reca ediciğim. :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder